Milli Savunma Bakanı: ‘Ordumuzun bölgede ne işi var?’
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, TBMM Genel Kurulu’nda “Ordumuzun bölgede ne işi var?” Ayrıca Suriye ve Irak’ta ya üs bölgelerinde gerekli tedbirlerin alınmaması, bilinçsiz ve art niyetli, stratejik öngörüden, teknik ve taktikten yoksun açıklamaların bedelini ödedik. “Eğer şu anda orada olmasaydık, örgütün halkımıza yönelik saldırıları eskisi gibi devam edecek ve bunun bedelini kendi şehirlerimizde daha büyük bir şekilde ödeyecektik” dedi.
Aralık ayının sonundan bu yana kapalı olan TBMM Genel Kurulu, bugün Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş’un terörle mücadeleye ilişkin konuşmasının ardından Milli Savunma ve Dışişleri Bakanları Genel Kurul’a gelerek milletvekillerini bilgilendirdi.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler şunları söyledi:
“Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, sınırlarımızın güvenliğine güvenmeden, ülkemizin ve milletimizin güvenliğine yönelik tehditleri ortadan kaldırmak amacıyla meşru müdafaa anlayışıyla görevlerini yerine getirebilmektedir. Yazık ki bu çabamız sırasında, sonrasında Şehit haberi alınırken, bazı bilgisi olmayan kesimler tarafından çeşitli yorumlar yapılmakta ve spekülasyonlar yapılmaktadır.Bunlardan bir kısmı siyasi amaçlıdır.Ayrıca açıklamaların kahraman Mehmetçik’in emeklerini göz ardı etme ve çabalarımıza zarar verme amaçlı olduğu da görülmektedir. .
“‘ORDUMUZUN BÖLGEDE NE İŞİ VAR’ SORULDU”
‘Ordumuzun bölgede ne işi var?’ diye sorulur. Suriye ve Irak’ta bedel ödediğimiz, üs bölgelerinde gerekli önlemlerin alınmadığı, stratejik öngörüden yoksun, teknik ve taktikten uzak, bilinçsiz ve kötü niyetli açıklamalara da tanık oluyoruz. Elbette bu açıklamaları yapanlar son dönemde yaşananları, Irak ve Suriye nedeniyle ödediğimiz bedeli unutmuş görünüyor. Eleştiriler elbette olabilir ama bu kadar hassas ve milli bir konuda birlik ve beraberlik içinde olmak yerine yaşadığımız acının siyasi araç olarak kullanılması asla kabul edilemez.
2015 yılından bu yana Şırnak, Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin ve Yüksekova başta olmak üzere PKK, KCK, YPG ve DEAŞ terör örgütlerinin saldırılarında artış yaşanıyor… Türkiye, meşru müdafaa hakkı gereğince Uluslararası hukuk Irak’a ilk kez 1990’larda saldırdı. Türkiye’nin kuzeyindeki PKK varlığına yönelik sınır ötesi operasyonlar başlatmış, geçmişte sınırlı hedefli ve zamanlı askeri hareketler, yerini artık sürekli ve kapsamlı operasyonlara bırakmıştır. Terör tehdidini kaynağında ortadan kaldırma stratejisi kapsamında Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığına yönelik başarılı operasyonlarımızı yürütmeye başladık. Bu kapsamda Türk Silahlı Kuvvetlerimizin 2019 yılında başlattığı Pençe Harekatı, terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki hareketliliğinin önlenmesi ve ülkemize yönelik eylem arayışlarının sınırlandırılması konusunda değerli kazanımlar elde etmemizi sağlamıştır.
“ORADA OLMAMIŞ OLSAYDIK DAHA BÜYÜK BEDELLER ÖDERDİK”
Pençe hareketlerimiz sonrasında ağır hasara uğrayan PKK, mevcut durumu aşabilmek için eylem alanlarımızı öncelikli hedef haline getirdi. Tüm bu saldırılarda teröristlerin sızdıkları bölgelerde sivil yerleşim yerlerini siper olarak kullandıkları görülüyor. Eğer biz şu anda orada olmasaydık, örgütün halkımıza yönelik saldırıları eskisi gibi devam edecek ve kendi şehirlerimizde çok daha büyük bedeller ödeyecektik.
“SINIRLARIMIZIN ÖTESİNDEKİ ÇOCUKLARIMIZ HER TÜRLÜ DONANIMA SAHİPTİR”
Terörle kararlı mücadelemizde ne yazık ki şehitlerimiz ve gazilerimiz de var… Hain PKK’lı teröristlerin 22-23 Aralık ve 12 Ocak’ta üs bölgelerimize gerçekleştirdiği alçak saldırılar, olumsuz hava şartlarında ve ortamda hain bir şekilde gerçekleştirilmiştir. görünürlüğün olmadığı yerde. Aşağılık teröristler eş zamanlı olarak Irak’ın kuzeyindeki birçok üs bölgemize saldırmaya çalıştı. Bu saldırıların tamamına yakını önlendi ve üs bölgelerimize yaklaşan teröristlerin birçoğu etkisiz hale getirildi. Burada bir konunun daha altını çizmek istiyorum: Sınırlarımızı aşan kahraman evlatlarımız, üs bölgelerinde her türlü teçhizatla görevlerini yerine getiriyorlar. Teknolojinin sağladığı fırsatları da aktif olarak kullanıyorlar.
Üs bölgelerinde 53’ü Pençe-Kilit operasyon bölgesinde ve 27’si diğer Pençe bölgelerinde olmak üzere toplam 80 doktor görev yapıyor… Can kaybı yaşanması durumunda üs bölgelerinden tahliyeler en hızlı şekilde gerçekleştiriliyor helikopterler de dahil olmak üzere, hava kurallarını ve hareket güvenliği gerekliliğini dikkate alan araçlar. “Bu konudaki hassasiyetimiz en üst düzeydedir, bundan kimsenin şüphesi olmasın.”